Kızıl Bayrak'tan...
Sermaye devletinin Kürt halkının haklı ve meşru mücadelesini boğmaya yönelik saldırıları tırmanmaya devam ediyor. Sermaye devletinin hizmetindeki AKP’nin Kürt sorununu çözme iddiasıyla başlattığı “açılım” politikasının iflasla sonuçlanması üzerine inkar, imha ve tasfiyeye dayalı kirli savaş politikaları düzen siyasetinin gündemine yeniden oturdu. Kürt halkına karşı her cephede savaş düzeni oluşturuldu. Düzen partileri, medya, sendikalar, akademik çevreler, “sivil toplum” örgütleri ve her türden düzen kurumu tek bir ses olarak Kürt halkının özgürlük ve eşitlik mücadelesinin önünü dikilmeye başladı. Dahası bu savaş cephesinin yükselttiği sesin solun kimi kesimlerinde anında yankı bulması dikkat çekicidir. Bu sol çevrelerin, “akan kanın durdurulması”, “her türlü şiddete son” vb. çağrı ve söylemleri sermaye devletinin Kürt halkına karşı başlattığı savaş çığırtkanlığına, ırkçı-şovenist histeriye “sol”dan verilmiş bir destek olarak görülmelidir. Psikolojik savaş eşliğinde sürdürülen bu saldırıya karşı Kürt halkının haklı ve meşru mücadelesini sahiplenmek için, ilerici ve devrimci güçlere yönelik faşist baskı ve teröre dur demek için, işçi ve emekçilere dönük sosyal yıkım saldırılarının önüne barikat oluşturmak için birleşik militan bir mücadele yükseltilmelidir. Günün acil ve yakıcı görevi budur.
* * *
Metal işçileri Birliği’nin, 2010-2012 dönemi Metal TİS Grup Sözleşmeleri’ne metal işçilerinin tabandan müdahalesi olarak gündeme getirdiği Metal TİS Sempozyumu 27 Haziran günü gerçekleştirilecek. Bu sempozyum ile birlikte hem metal sözleşmelerinde öncü metal işçilerinin taban inisiyatifinin harekete geçirilmesi hem de toplu sözleşme görüşmelerinin sendika bürokratları tarafından bir ihanetle bitirilmesinin önü kesilmeye çalışılacak. Aylara yayılan bir çalışmanın sonucu olarak gerçekleştirilecek sempozyum, öncü metal işçilerinin irade ve inisiyatifinin öne çıkacağı ve metal işçilerinin taban örgütlenmesinin şekilleneceği bir platform işlevi görecek. Bu sempozyum ile birlikte metal işçilerinin mücadelesi öncüleri şahsında yeni bir düzeye sıçrayacaktır. Kuşkusuz bu sıçramanın zemini öncü metal işçilerinin bu sürecin etkin bir bileşeni olarak kendi öncü rollerini oynamalarına bağlı olacaktır. Bu başarıldığı oranda metal işçilerinin mücadele ve örgütlenmesinde yeni bir dönemin önü açılmış olacaktır.
Sınıf devrimcileri bulundukları tüm alanlarda öncü metal işçilerinin TİS Sempozyumu’na katılımını etkin bir şekilde örgütlemek, sempozyum kürsüsünü bir mücadele ve örgütlenme kürsüsüne çevirmek ve sempozyumun alacağı kararları enerjik bir çabayla hayata geçirmek için bugünden seferber olmalıdırlar.
* * *
Liselilerin Sesi’nin Haziran 2010 tarihli yaz sayısı çıktı. Okurlarımız Liselilerin Sesi’nin yeni sayısını Eksen Yayıncılık bürolarından ve kitapçılardan temin edebilirler. |